Kocam çok hastaydı artık benimle ilgilenmiyordu, çok yalnız kaldığım, bir süre sonra vefat ettiği
cenazeden birkacgun sonra kameralarla tanıştım, ailem kızdı bana küstü bana sırtını çevirdiler, ama
ben dinlemedim onunla görüşmeye başladım. Birgun gece eve geldi morali çok bozuktu, neoldu
diye yardım etti diye çok borcum var dedi bana et dedi benim hiç param yok nasıl edeyim dedim,
sen orasını bana bıraktı dedi, masraflarını geçtini çıkar dedi, neden diye sorunca bana söylüyor,
yaşadığım sorunlarm belirtileri gibi yaptım beklemeye başladıktan sonra onun telefonda çalıştığını
söylediğini öğrendiğini gel beklediğini söyledi, bikac dakika sonra kapıya devam etti….
Kapı çaldığında yüreğim sıkıştı, içimde tarif edemediğim bir huzursuzluk vardı. O ana kadar
hissettiğim yalnızlık, korkuya dönüşmüştü. Kimseyle konuşmamış, derdimi kimseye açmamıştım
ama o an, her şeyin kontrolümden çıktığını hissettim. Kapıya doğru yürüdü ve açtı. İçeriye orta yaşlı,
ciddi görünümlü bir adam girdi. Gözleriyle beni süzdü, sonra ona döndü ve alçak bir sesle, “Bunu
yapmayacaksın değil mi?” dedi. Adamın sesi sert ama kararlıydı. O ise bir an sendeledi, gözlerini
kaçırdı. “Borcum var, başka çarem yok,” diye mırıldandı. Adam derin bir nefes aldı ve cebinden bir
kart çıkardı. “Borcunu ödeyecek başka yollar da var. Bak, burada iş fırsatları var. Seni bu bataktan
çıkarabilecek insanlar var. Kendine yazık etme,” dedi. O, bir süre sessiz kaldı. İlk kez bir başkasının
gözünde kendini gördüğünü fark etti. Ne yapmaya çalıştığını düşündü. Gözlerindeki çaresizlik yerini
düşünceli bir ifadeye bıraktı. Sonra bana döndü. O an, ne kadar yanlış bir yolda olduğumuzu fark
ettim. İçimde bir güç yükseldi. “
onra bana döndü. O an, ne kadar yanlış bir yolda olduğumuzu fark
ettim. İçimde bir güç yükseldi. “Sana yardım edemem,” dedim kararlı bir sesle. “Ben zaten çok şey
yaşadım. Hayatımı yeniden mahvetmeyeceğim.” O gece hayatımın dönüm noktası oldu. Ertesi
sabah uyandığımda ilk iş, ailemi aradım. Annemin sesi telefonda titriyordu, ama beni duyunca
içindeki öfke yerini hüzne bıraktı. “Ne olur geri dön kızım,” dedi. Çocuklarımın gözünde büyük bir
hata yapmıştım ama hayatta en önemli şey, hatalardan ders çıkarabilmekti. O adamla yollarımı
tamamen ayırdım. Yeniden kendimi toparlamak için bir işe girdim. Kendi ayaklarımın üzerinde
durmaya çalıştım. Bir süre sonra çocuklarımla buluştum. Önce soğuktular, ama zamanla
yumuşadılar. Anneleri olarak onlara yeniden güven vermem gerekiyordu. Çaba gösterdim, geçmişi
geride bırakıp onların yanında olmaya çalıştım. Ve en önemlisi… Kendimi sevdim. Değerli olduğumu
anladım. Hayatta her şeyin gelip geçici olduğunu, en önemli şeyin insanın kendine duyduğu saygı ve
sevgi olduğunu öğrendim. Artık yalnız değildim, çünkü kendimi bulmuştum.