İngiltere'de Covid19 hastalığının ağır seyretmesiyle ilişkili olduğu düşünülen 5 anahtar gen tespit edildi.
Nature dergisinde yayınlanan araştırma, antiviral bağışıklık ve akciğer iltahabının moleküler süreçlerine dahil olan 5 genin ciddi vakalarda merkezi önemde olduğunu ortaya çıkardı.
208 yoğun bakım ünitesinden 2700 hastanın DNA'sı incelenerek elde edilen araştırma bulgusu, hastalığı ağır geçirme riski olanları tedavi etmek amacıyla varolan ilaçları incelemeyi hedefliyor.Araştırmayı yönetenler arasında yer alan Edinburgh Üniversitesinden Kenneth Baillie Reuters'e yaptığı değerlendirmede, "Sonuçlarımız hangi ilaçların klinik deneme listesinin en başında olduğunu hemen gösteriyor" diye konuştu.Baillie; IFNAR2, TYK2, OAS1, DPP9 VE CCR2 diye adlandırılan genlerin, bazı insanların Covid19'u hafif geçirirken diğerlerinin neden ağır geçirdiğini kısmen açıkladığını söyledi.Potansiyeli en yüksek ilaçlar arasında ise JAK inhibitörü olarak adlandırılan antiinlamatuar ilaçlar sınıfı bulunduğunu belirten Baillie, INFAR2 geninin etkinliğindeki artışın da Covid19'a karşı koruma sağlayabileceğini sözlerine ekledi.
Araştırma: Maske enfeksiyon riskini yüzde 45 azaltıyor
Almanya'nın Jena kentinde yapılan bir araştırmada, maske kullanımının Covid19 riskini yüzde 45 oranında azalttığı tespit edildi. Araştırmacılar, maske kullanılması halinde vaka sayısının neredeyse yarı yarıya azaltılabileceğini aktardı.
Almanya'nın Mainz kentindeki Johannes Gutenberg Üniversitesi ekonomi profesörlerinden Klaus Waelde ile üç bilim insanı, yaptıkları araştırmada maskenin enfeksiyon riskini yüzde 45 azalttığı sonucuna vardılar. Almanya'da maske takma zorunluluğunu 6 Nisan'da getiren ve bu uygulamaya ilk geçen kent olan Jena'daki verileri ve vaka rakamlarını inceleyen bilim insanları, bu bilgileri benzer kentlerdeki verilerle karşılaştırdı.
BAŞKA KENTLERLE KARŞILAŞTIRMA YAPILDI
Waelde, Jena'nın maske zorunluluğuna diğer kentlerden üç hafta önce geçmiş olmasının bilim insanlarına gelişmeleri izleme fırsatı verdiğini belirtti. Böylece Jena'daki durumu, enfeksiyon gelişiminin, yaşlı nüfus ve genel nüfus yoğunluğu oranının, yaş ortalamasının, hekim ve eczane donanım imkanlarının benzer olduğu Trier, Darmstadt, Cloppenburg ve Rostock kentleri ile karşılaştırdıklarını söyledi. Uzmanlar bu şekilde Jena ve aynı standartlara sahip diğer kentlerde, salgının maskeli ve maskesiz gelişme seyrini inceledi.
Araştırmayı etkileyecek diğer faktörlerin de dikkate alındığını belirten Waelde, Jena'da maske zorunluluğunun yürürlüğe girdiği 6 Nisan'dan 810 gün öncesi ve sonrasında salgın yönetmeliklerinde değişiklik yapılmadığını söyledi. Waelde dolayısıyla dış etkenlerin, incelemenin yapıldığı tarihte etkili olmadığını ve maskenin etkisinin rahatlıkla gözlemlenebildiğini kaydetti.
MASKEYLE 20 BİN, MASKESİZ 38 BİN VAKA
Waelde, ayrıca insanların maske zorunluluğu gibi uygulamalara geçildiğinde genel olarak daha dikkatli davranmaya başladıklarını, bunun yol açmış olduğu olumlu etkinin de unutulmaması gerektiğini söyledi.
Araştırmaya göre, insanların maske taktığı durumda günde 20 bin vaka kaydediliyorsa, bunun maskesiz 38 bin olacağı tahmin ediliyor. Bu nedenle de Waelde ve meslektaşları herkese kendini ve başkalarını enfeksiyondan korumak için maske takmasını tavsiye ediyor.