Gülgün Feyman’dan Emine Erdoğan’a mektup!
Uzun yıllar TRT’de haber spikerliği yapan Gülgün Feyman Budak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi yeni Emine Erdoğan’a bir mektup yazdı. Feyman’ın mektubunda kullandığı ‘Eşiniz Beyefendi cenin bile değilken’ diye başlayan cümle dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a bir mektup yazan usta gazetesi Gülgün Feyman Budak mektubunda dikkat çeken ifadeler kullandı. Mektubu Facebook adresinden paylaşan Türk sanat müziği sanatçısı Onur Akay, ‘Diksiyonuna hayran olduğum spiker Gülgûn Feyman, Emine Erdoğan’a özel bir mektup yazmış. Daha önceki yıllarda olsa, bu mektup Köşk’e ulaşınca kesin yok edilirdi. Şimdi sosyal paylaşım siteleri sağolsun, yeni first lady mutlaka okur.’ dedi. Budak, ‘Size bu ülkenin bir kadını olarak, kadın kadına dertleşmek için yazdım. Ayıp oluyor bu kadar müsriflik. Çok ayıp.’ diye yazdığı mektubunda, Emine Erdoğan’a bir kitap önerdi.
İşte Gülgûn Feyman Budak’ın yazdığı o mektup:
Pek Muhterem Hanımefendi;
Uzun süredir beklediğinizi bildiğimiz Cumhurbaşkanlığı mertebesine erişmenizden dolayı eşinizi ve sizi kutlarız. Hayırlı uğurlu olur inşallah. Hem ailenize hem de ülkemize!
Atamızın mirasını, ona en küçük zarar getirilmesine izin vermeden koruyup kollama görevini seçmen size ve ailenizin diğer fertlerine verdi. Çok iyi bilirsiniz ki emanete hıyanet olmaz!
Seçmenlerin size verdiği bu kutsal emaneti koruma kollama görevini, hâttâ vatan nöbetini, ikbalinizin son gününe dek hakkıyla yapacağınıza adımız gibi emin olmak isteriz. Aksini düşünmek bize, hıyanet size yakışmaz yoksa!
Değerli eşinizin Başbakan olduğu yıllar içinde siz daima müspet bilimlerden yana olduğunuzu bu toplumdan esirgemediniz.
Özellikle modern hastanelere olan ilginiz ve değerli katkılarınızdan bu konuyu iyi biliyoruz.
Hastanelerin daha fazla kazanması için seçmen kitlenizin büyük bölümünü oluşturan üfürükçülere asla taviz vermediniz.
Ekonomi müspet bilimdir. ‘Beyler, özel hastaneler özel statü taşır!’ diye düşündüğünüzden eminiz. Ah Emine Hanımefendi ahh! Keşke sizin yönetiminde olduğunuz, hatta ortak veya sahip olduğunuz şık, modern ama ucuz hastanelerimiz, pastanelerimiz olabilseydi de yufka yüreğiniz sayesinde orada tüm seçmenleriniz, modern koşullarda sağlık hizmeti alabilseydi! Ahhh… Ahhh… Keşke! Neredesiniz Emine Hanım?
Size olan özlemimizden sonra gelelim devlette verdiğiniz ekonomi savaşına… Olur mu? Emine Hanım? Biraz kızabilirsiniz ama…
Emine hanım; bu ülke nereden nereye geldi, nasıl geldi, sanırım size pek anlatan olmadı. Bu bilgisizlik her halinizden pek belli oluyor. Aaa, durun kızmayın hemen. Cahiller hemen köpürür, siz aydınsınız biliyoruz… Vallahi… Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp! Oysa siz öğreniyorsunuz işte!
Hayrünnisa Hanımın hazinemizden devasa harcamalarla, vergilerimizle, dekore ettirdiği, hepimizin, lânet ne kelime, kem sözlerle kutsadığımız Cumhurbaşkanlığı konutunu kasvetli bularak, AK SARAY adını verdiğiniz Atamızın mirası topraklara yerleşme isteğinizi pek anlayamadık.
İstanbul’un bir zamanlar suç, fuhuş ve uyuşturucu baronlarının yaşadığı semtini anımsatan AK SARAY isminin siyasî mekânda ne işi var?
Bakın Hanımefendi, eşiniz Beyefendi daha cenin bile değilken kazanılan zaferlerin, yüce zaferlerin adresi olan bu güzel ülkeyi biz ATATÜRK’ÜN askerleri, kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz. Bunu siz iyi biliyorsunuz.
Pek Muhterem Hanımefendi, eşinizin getirttiği uçağın bu ülkeye maliyetini acaba kendisine sordunuz mu? Biz biliyoruz ama sanırım size söylememişler. Emine Hanım, bu uçağın 400 milyon dolar olduğu belirtiliyor.
Biz bu parayı duyunca düşüp bayılacaktık. Olamaz, bu ülkenin parasını böyle çar çur edemezler dedik.
Siz duyunca kızmadınız mı eşiniz beyefendiye. Kasımpaşa nireee Aksaraylar, köşkler, villalar, lüks otolar, sayısız uçaklar nireee?