Korkusuz Yazarı ve TELE1 programcısı Can Ataklı, "Helallik isteyen Erdoğan bulunduğu makama gelmesinin Allah'ın görevlendirmesi olduğuna inanıyor' dedi. Haydaaa, nereden çıktı bu helallik Bazen Erdoğan’a ben bile şaşırıyorum. Neden ben bile? Çünkü pek çok kişinin aksine Erdoğan’ın söylediği ya da yaptığı çok tuhaf şeyleri demokrasi, hukuk, insan hakları, devlet adamlığı çerçevesinden bakarak değerlendirmiyorum. Pek çok kişi, tabii başta siyasi rakipleri, Erdoğan’ın her yaptığını bu açılardan değerlendirmeye çalışıyor ve tabii hep hüsrana uğruyor. Erdoğan başka biri. Siyasetçi değil. Çok bilgili, kültürlü, entelektüel değil. Zihninde demokrasi, hukuk yok. Anayasa veya normal yasalar Erdoğan için ayrıntıdan ibaret. Bulunduğu makama gelmesinin Allah’ın görevlendirmesi olduğuna inanıyor. Yaşadığı süre içinde kendisine verilen bu kutsal görevi yerine getirmeye çalışıyor. Bu nedenle yolsuzluklar, haksızlıklar, adaletsizlikler gündeminde hiç yok. Kendisine gösterilen bir hedefe giderken bu tür ayrıntılarla uğraşmaması gerektiğini düşünüyor. Tabii siyasi rakipleri Erdoğan’ı hep hukuk, demokrasi insan hakları, siyaset yapma kuralları içinde değerlendirmeye çalıştıkça çıkan sonuçlardan hep şoke oluyorlar ve geleceği bir türlü okuyamıyorlar. Evet, şimdi bırakalım Erdoğan felsefesini bir kenara ve beni de şaşırtan son gelişmeye bakalım. İki gün önce Erdoğan partililerle bayramlaştı. Sayısız kişi, bu bayramlaşmaya sanal ortamda ekrandan katıldı. Erdoğan her zamanki gibi konuşmasını prompterden okudu. Ama ne okuma. Bahçeli bile daha iyi okuyor promteri. Oysa Erdoğan, yıllarca konuşmalarını okuduğunu gizleyebilmişti, bu konuda çok yetenekliydi, ciddi bir düşüş var yani. AKP genel başkanı bu bayramlaşmanın bir yerinde aynen şunu söyledi; “Mecbur olmayan hiçbir kısıtlamaya başvurmadık. Buna rağmen sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz.” İşte beni şaşırtan bu oldu. Erdoğan neden helallik istiyor ki? Dinen kişilerden her istendiği an helallik istenebilir. Ancak geçmişe yönelik ritüellere baktığımızda dört ana konuda helallik istendiğini görüyoruz. 1 Ortaklıklar bozulurken, sulh yolu ile ayrılık yaşanırken. 2 Çok uzun bir yolculuğa çıkarken veya yaşanılan yeri tamamen terk ederken. 3 Hacca giderken. 4 Savaşa giderken. 5 Kişi öleceğini hissettiğinde. Erdoğan’ın bunlardan hangisini düşünerek helallik istediğini bilemiyorum ama muhalefetten anında “helal etmiyoruz” sesleri yükseliverdi. Ayrıca sosyal medyada bu konuda yapılan sayısız espriye de rastladım. Bunları “Cumhurbaşkanına hakaret” olarak algılanabilir endişesi ile burada yayınlamak istemiyorum. Muhtemelen Erdoğan “helallik istediğinde” arkasından bunların geleceğini biliyordur. Sahi, o halde durup dururken neden helallik istedi ki? SORDUM ÖĞRENDİM Helallik konusunu bakın Diyanet nasıl anlatıyor Helallik istemenin ne olduğunu elbette ben de çok iyi biliyorum. Ancak bir konuda bilgi sahibi olmak hepsini bilmek anlamına gelmez. Bu nedenle Erdoğan “helallik” isteyince eksik bilgim olabilir endişesi ile açıp baktım. Tabii dini bir kavram da olan helallik konusunda en doğru bilgi herhalde Diyanet’tedir değil mi? Video Player 00:01|01:46 Use Up/Down Arrow keys to increase or decrease volume.Online Video Platform Ben de öyle yaptım ve Diyanetin sitesine girerek “helallik ile ilgili ne yazıldığına” baktım. Diyanet helallik istemeyi özetle şöyle tanımlamış; Hz. Peygamber (s.a.s.), üzerinde kul hakkı bulunan kişilerin, hak sahibi olan mazlumlardan helallik almalarını öğütlemiştir. Bunun yapılmaması durumunda hesap gününde haksızlık yapan kişinin salih amellerinin, haksızlığı ölçüsünde alınarak hak sahibine verileceğini, eğer verilecek salih amel bulunamazsa o zaman da mazlumun günahlarının zâlime yükleneceğini belirtir (Buhârî, Mezâlim, 10). ….Görüldüğü üzere kul hakkı, kişinin Cennet ya da Cehennem’e gidişinde önemli ölçüde belirleyici bir rol oynamaktadır. Allah’ın huzuruna kul hakkı ile çıkmanın, çok ağır bir vebâli vardır. Buna göre, gasp, hırsızlık veya izinsiz alma gibi yollarla elde edilen haram para veya mal, sahipleri biliniyor ise kendilerine yahut mirasçılarına, bilinmiyor ise fakirlere veya hayır kurumlarına onların namına sadaka olarak verilmelidir. Ayrıca, yapılan bu kusurlardan dolayı da Allah’tan af ve mağfiret dilenmelidir. Bu konuda başkaca bir yorum yapmayacağım. Helallik istenmesi ve Diyanet’in helallikle ilgili bilgisini okuyanlar yorumunu da kendileri yapsın.
yuzdeyuzhaber