Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İstanbul İl Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rıza Sarraf olayında Yahudi lobisine nasıl sığındığını resmi belgelerle açıkladı.
Perinçek şunları söyledi:
RUBİN’İN KÜSTAHÇA TEHDİTLERİ
ABD derin devletinin elemanlarından Rubin’in son günlerde Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a twitter üzerinden yönelttiği küstahça tehditler, kamuoyunun dikkatini çekmişti. Rubin, Türkçe yazılan bu tehditlerinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın ismini Rıza Zarrab ve Halk Bank Genel Müdür Yardımıcısı Mehmet Hakan Atilla’dan sonra üçüncü sıraya koyuyordu.
Rubin, en son Tayyip Erdoğan’ı idamla tehdit edecek kadar ileri gitti.
TAYYİP ERDOĞAN’IN ABD BOMBARDIMANINA DESTEĞİ
Bu tehditlerden sonra, Tayyip Erdoğan’ın Suriye’yi hedef alan ABD saldırısını kışkırtan ve destekleyen tutumu, Türkiye’de AKP dahil, herkeste kaygılara neden oldu.
Vatan Partisi olarak, Türkiye Cumhurbaşkanına yönelen tehditleri dikkatle izliyoruz. Bu tehditlerin etkili olması, Türkiye’nin geleceğini ilgilendirmektedir. Sessiz kalmamız mümkün değildir.
Rıza Zarrab davasında Tayyip Erdoğanların Yahudi lobisi ile işbirliğine yöneldiğini gösteren olgular, bizi kaygılandırmıştır ve konuyu Türkiye kamuoyu ile paylaşmayı zorunlu görüyoruz.
ZARRAB DAVASINDA YENİ İDDİANAME VE YENİ ŞÜPHELİLER
ABD’nin New York kentinde görülen Rıza Zarrab davasında yeni aktörler sahne aldı. Bilindiği gibi, sanık sandalyesinde Rıza Zarrab’ın yanında, Halk Bank Genel Müdür Yardımıcısı Mehmet Hakan Atilla da oturuyor. Her iki sanığın da tutuklanmasıyla birlikte Türkiye üzerindeki baskılar da ağırlaşmış bulunuyor.
Bu arada davada yeni savcı ile birlikte yeni iddianame de hazırlandı.
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın 27 Mart 2017 günü tutuklanmasıyla birlikte Tayyip Erdoğan davanın doğrudan hedefine girdi. Zarrab’ı suçlayan iddianame yeni kanıtlar eklenerek yenilendi ve Halk Bank Genel Müdür Yardımıcısı Mehmet Hakan Atilla da sanık olarak davaya dahil edildi. Yöneltilen suçlamalar şöyle:
– İran’a yönelik ambargoyu düzenleyen yasaların örgütlü, kasıtlı ve tekrarlanarak ihlal edilmesi,
– kara para aklama,
– bankaların dolandırılması.
İDDİANAMEDE SUÇLARI SAPTANAN FAKAT ADLARI ANILMAYAN YEDİ ŞÜPHELİ
İran’dan Suriye’ye silah ve savaşçı sevkiyatı da, henüz yeni bir suç olarak nitelenmemekle birlikte, İddianamenin tespitleri arasında yer aldı. Ayrıca iddianame, adı anılmayan yedi şüphelinin daha bulunduğu belirtiliyor. Bu şüphelilerin suç oluşturan eylemlerinin saptandığı vurgulanıyor.
Bu şüpheliler arasında Tayyip Erdoğan’ı yakından ilgilendiren kimselerin bulunduğu ABD basınında açıkça belirtiliyor. Rubin’in tehditleri buna bağlanıyor.