Hüsnü Mahalli: Erdoğan'ın halifelik hayali Türkiye'yi tehlikeye attı
Gazeteci Hüsnü Mahalli “'Hey Müslüman Kardeşler, ben Tayyip Erdoğan, Yavuz Selim’im!' dedi, 'Gireceğim Mercidabık’tan, Emevi Camii’nde namaz kılacağım, sonra halife olacağım.' Hep bu düşünce vardı aklında, böyle örgütlendi her şey. Bütün o örgütlerden binlerce insan Türkiye’ye getirildi ve eğitildi." dedi.
Gazeteci Hüsnü Mahalli, Suriye’de yaşananlar ilgili açıklama yaptı.
"Suruç’tan bir gün önce IŞİD’in ve Suriye’de savaşan tüm örgütlerin komutanları Reyhanlı’da toplantı yaptı, kendileri servis ettiler bu fotoğrafları. 9 Haziran 2011’den beri bu örgütlerin liderleri, üyeleri Türkiye’ye giriyor çıkıyor, telefonunu, donunu, pantolonunu, yemeğini, çikolatasını her şeyini buradan alıyor, yaşıyor, geziyor!" diyen Mahalli'nin Sözcü'den Özlem Gürses'e verdiği röportaj şe şekilde:
‘BU ADAMLAR HER ŞEYİ GÖZE ALMIŞ’
IŞİD savaşı Türkiye topraklarına taşınır mı?
Yüzde 100. Daha hiçbir şey görmedik! Bu adamlar her şeyi göze almış. Her tarafta eylem yaparlar, bomba patlatırlar. Eğer Batı, IŞİD’e ve radikal İslam’a karşı tavır almazsa, Türkiye bu işbirliğinin içine girmezse, bu coğrafyanın göreceği kan hiç kimsenin hayal edemeyeceği kadar derindir!
‘OTELLERDE KRALLAR GİBİ YAŞIYORLAR’
İran anlaşması çözüme yardımcı olamaz mı?
Hayır. Önce Suriye sorununu çözecekler. Onun da çözülmesi için Türkiye önce Suriye politikasını değiştirmek zorunda. Sınırını kapatacak, IŞİD, Nusra, Özgür Suriye Ordusu ne kadar örgüt varsa her türlü ilişkisini kesecek, buradaki temsilcilerini kovacak, hepsinin
ofisleri var burada, otellerde krallar gibi yaşıyorlar, örtülü ödenekten paralar aktarılıyor…
BUNLAR ÇOK TEHLİKELİ OYUNLAR
IŞİD – PYD denkleminde Türkiye’nin tutumu ne olmalı?
Türkiye baştan hata yaptı. Baştan hata yapınca bu yanlışlar seni korkunç bir noktaya götürür. Çünkü o yanlışlıklar, çok karanlık ilişkiler içindeki yanlışlıklar. Davutoğlu bile kaç kere Erbil’e gitti, kaç kere Salih Müslim Türkiye’de misafir edildi. Ne dediler adama? “Esad’a karşı ayaklan, sana istediğini verelim.” Fakat Müslim ikna olmadı. Onun üzerine Türkiye IŞİD’i destekledi PYD ve Kürtleri sıkıştırsın diye. Çok tehlikeli oyunlar bunlar!
‘YAVUZ SELİM ADI BOŞUNA SEÇİLMEDİ’
Bunun sebebi olmalı. Nedir bu, ego mu?
Ego ikincisi. Birincisi hayal: “Ben bu bölgenin lideri olacağım.” Buna yüzde 100 inanıyorlardı. Arap Baharı başlayınca bunlar Osmanlı hayalini canlandırmak istedi. Araplar da bir süre gaz verdiler, coşturdular. Yavuz Selim adı köprüye tesadüfen mi verildi? Bu mesaj Ortadoğu’dakilere, İslamcılara ve Müslüman Kardeşler’e… “Hey Müslüman Kardeşler, ben Tayyip Erdoğan, Yavuz Selim’im!” dedi, “Gireceğim Mercidabık’tan, Emevi Camii’nde namaz kılacağım, sonra halife olacağım.” Hep bu düşünce vardı aklında, böyle örgütlendi her şey. Bütün o örgütlerden binlerce insan Türkiye’ye getirildi ve eğitildi. Mısır’dan Tunus’tan Suriye’den Libya’dan…
TÜRKİYE, BUNLARIN HİÇBİRİNİ HAK ETMEDİ
Tümünü reddediyor hükümet iddiaların!
Suruç’tan bir gün önce IŞİD’in ve Suriye’de savaşan tüm örgütlerin komutanları Reyhanlı’da toplantı yaptı, kendileri servis ettiler bu fotoğrafları.
9 Haziran 2011’den beri bu örgütlerin liderleri, üyeleri Türkiye’ye giriyor çıkıyor, telefonunu, donunu, pantolonunu, yemeğini, çikolatasını her şeyini buradan alıyor, yaşıyor, geziyor! Müslüman Kardeşler’in binlerce lideri, komutanı var Türkiye’de. Her hafta bir otelde toplanıyorlar. Türkiye’yi bekleyen tehlike kimsenin hayal edemeyeceği kadar büyük! Yıllardır söylüyorum bunu ve hep söyleyeceğim. Çünkü hak etmiyor Türkiye bunu. Çağdaş, demokratik bir ülke, hiç hak etmiyor. Çünkü ben karşı tarafı biliyorum, iyi tanıyorum, ne kadar hasta, sapık olduklarını biliyorum. Arap coğrafyasında ve dünyada IŞİD’i destekleyen, seven, inanan, dayanışma içerisinde olan 150 milyon insan var. Bu Türkiye için büyük tehlike!
Türkiye içerisinde uyuyan binlerce IŞİD hücresi var
Suruç’ta yaşanan nedir?
Suruç’ta olan bekleniyordu. IŞİD’in Türkiye içinde yüzlerce belki de binlerce uyuyan hücresi vardı, bundan eminim. Son 4 yılda buradan Irak’a ya da Suriye’ye binlerce Türk gitti. IŞİD’in başkenti olan Rakka’da artık insanlar Türkçe konuşuyor, buradan giden Türklerin yoğunluğundan dolayı…
Kim kurdu El Kaide’yi, Nusra’yı, IŞİD’i? Kim kullanıyor şimdi bu örgütleri?
Suudi Arabistan, Pakistan, CIA. Amaç şu; Sovyetler Afganistan’ı işgal edince Sovyetler’i dağıtma projesi altında “Yeşil Kuşak” teorisi oluştu. Nitekim de başarılı oldu. Sovyetler dağıldı. Yeşil Kuşak’ın hedefi şuydu: İslam’ı yozlaştırıp siyasi amaçlarımız için kullanalım. İslam coğrafyasını perişan edelim. Bugün İslam Konferansı içinde 57 Müslüman ülke var, 57 ülkenin İslami görüşü birbirine benzemez! 57 ülke birbirleriyle kavgalı.
İyi de bu proje kurulurken bunun kontrolden çıkacağı öngörülemedi mi?
Kazaya uğrasa da bunu kuran ülkelere bir zarar gelmiyor ki. CIA’nın ne zararı, Amerika’nın ne zararı var? Gücünü nereden alıyor CIA? Bu coğrafyada var olan işbirlikçilerden. Krallar, emirler, şeyhler; bizim coğrafyada hayal edemeyeceğin kadar tehlikeli! Yeşil Sermaye dediğimiz kurumların sayısı 720 ve bu 720 kurumun toplam parası 2 trilyon dolar. Yani sen, ben 2 trilyon dolara karşı savaşıyoruz.
Peki paranın kaynağı ne?
Suudi Arabistan, Katar ve oradaki zenginler. Bugün IŞİD’i sadece devletler değil bu zenginler destekliyor, acayip para akıttılar IŞİD’e, Nusra’ya… Çünkü şöyle inanıyor ruh hastaları; “Bizim düşmanımız Şiiler, Aleviler, bunlar kafir.” Bu oyun değil.
Sünni İslam’la Şii İslam’ın oranları nedir?
Yüzde 80’e yüzde 20’dir. Devlet olarak bir tek İran. 56 devlet Sünni’dir. 11 Eylül, Amerika sistemi içinde bir tartışmaya neden oldu: Demek ki bu sistem de bir yanlışlık var. Yeni bir proje yapsak mı? İran ve Şiilerle de dost olmaya çalışalım.
Kürtlere burada düşen görev ne?
İşte asıl soru bu! Çünkü 100. yılına yaklaşıyoruz Sevr’in, 2020. Sevr’in 100. yılında burada bir Kürt devleti kurulmuş olacak. Bir önceki yüzyılda İngilizler Yahudilere devlet verdi, şimdi de Batı diyor ki “Kürtlere devlet verelim…” Suriye’de olan biten Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt bölgesi kurulması için yaşanıyor.
Türkiye neyi hatalı yaptı?
Her şeyi… Türkiye değil, Erdoğan ve Davutoğlu. Davutoğlu kendine göre bu coğrafyayı kurgulayabileceğini sandı. Oysa Davutoğlu’nun birlikte hareket ettiği Suudi Arabistan ve Katar Türkiye’den ve Türklerden nefret eder. Zaten kazık atmış sana tarih boyunca. Ayrıca Araplar sana Müslümanların liderliğini vermez, Kuran Arapça’dır. Suudi Arabistan diyecek ki: “Mekke bende yahu, sen kimsin?”
Katar, cihatçılara verilsin diye paralar gönderiyor!..
2 TRİLYON DOLARA KARŞI SAVAŞIYORUZ
Hüsnü Mahalli, Arabistan ve Katar’ın IŞİD’e para aktardığını iddia etti ve “Biz 2 trilyon dolara karşı savaşıyoruz” dedi.
Yolsuzluğun dış politika ile bir ilgisi var mı?
Yüzde 100! Çünkü AKP iktidarının başından beri Suudi’lerle ve Katar’la olan ilişkilerinin tümünde yolsuzluk var. Milyarlarca dolar geliyor buraya “IŞİD’e verin, Nusra’ya verin, ÖSO’ya verin, tank alın, tüfek alın, donlarını verin, şekerlerini verin.” Kim kontrol ediyor bunu? Var mı bunu denetleyen bir kurum? Suudi Arabistan kaç para gönderdi? Meclis biliyor mu, bu gazetenin okuyucuları biliyor mu? Niye örtülü ödenekler Başbakanlık’a verildi?
HÜSNÜ MAHALLİ