Yılın İlk Bombası! İki Kamu Bankasını Kime Sattılar?

İki kamu bankasının satışına ilişkin duyumu bir taziye ziyaretinde karşılaştığı bankacılık sektörünün deneyimli ve önde gelen isimlerinden birinden aldığını kaydeden Önkibar bakın kişisel sosyal medya hesabından neler anlattı? " Bu haberi bana ileten siyasetten biri değil. Bankacılık sektöründen biri. Türk bankacılık sektörünün üst düzey isimlerinden biri ile taziye ziyaretinde karşılaştık. İlk sözü şu oldu, 'Sabahattin bey iki kamu bankasının satıldığını işittik, sizin kulağınıza geldi mi böyle bir duyum' ben de 'hayır' dedim. Ziraat Bankası ve Vakıfbank ile ilgili yoğun söylentiler var ama yine de teyit etmek lazım. Peki kimler almış diye sordum kendisine. Katarlılar ile beraber Amerikalıların aldığını söyledi. Araştırmak gerekir dedim ve işe koyuldum ancak net bir sonuca ulaşamadım. Bu sözleri önemsememin sebebi haber kaynağımın çok ciddi ve önemli bir isim olmasıdır. Yani dedikodu yapacak ya da laf olsun diye konuşacak biri değil. Buradan hareketle ilgililere çağrı yapıyorum bu iddia gerçek midir değil midir? "EĞER SATILDILARSA KAYGILANMAK LAZIM..." Varlık Fonu'ndaki bu bankalar eğer gerçekten satıldıysa işte o zaman bir kere daha Türkiye adına kaygılanmak, üzülmek lazım çünkü bunu yapan iktidarını, koltuğunu korumak adına herşeyi yapacaktır. Umarım bu söylentiler doğru değildir. ENFLASYONU MAKYAJLAYACAKLAR AMA... Kur korumalı mevduat sistemi ile herşey düzeldi mi derseniz hayır, bunun açıklandığı gece kamu bankalarının 19 milyar dolar satması ile döviz geriledi gibi görünse de iş öyle değil. Bugün enflasyon rakamları açıklanacak en az yüzde 30 lakin bunu makyajlayacaklar zira memur ve emekliye ona göre bir zam verecekler. Oysa enflasyon araştırma grubuna göre Türkiye'de gerçek enflasyon yüzde 60'ın üzerinde. Marketlere fiyatları indirin diyen AKP iktidarı elektrikten doğalgaza, buğdaydan arpaya kadar her kalemde zam yağdırıyor. Ondan sonra da utanmadan sıkılmadan enflasyon düşecektir diyor. Doğrudur düşer çünkü TÜİK gerçek rakamları değil saraydan gelen talimatı alıp ona göre rakam belirlemektedir. Zira Türkiye uzun süredir propaganda ekonomisi uyguluyor. Bu nedir derseniz, kuru sıkı sallayığ gündemi doldurmaktan ibaret bir model. Birgün İslam ekonomisi, ertesi gün çekirdek enflasyon daha sonra Çin modeli, peşisıra faiz indirimi ve son olarak da kur garantili mevduat deyip zırvalamayı sürdürüyorlar. An itibarıyla bütün dünya iktisatçıları Türkiye ile dalga geçiyor, eğleniyor. Çünkü söylenen ve yapılanların iktisat bilimi ile uzaktan yakından ilgisi yok. 

yuzdeyuzhaber