Federasyon başkanını iktidarın belirlediğini vurgulayan Altaylı, TFF Genel Kurulu'nun sadece siyasetin belirlediği ismi onaylamakla mükellef olduğunu belirtti.
Altaylı, "Federasyonda en yüksek oy hakkına sahip olan taraf kamu tarafı ve iktidar kulüplerde de çok etkili. En bağımsız görünen kulübü bile ya kulübün Bankalar Birliği ile olan anlaşması üzerinden, ya da yöneticilerinin işleri üzerinden etkileme gücüne sahip" ifadelerini kullandı.
"Eğer Futbol Federasyonu Başkanı’nın söylediği gibi, Suudi Arabistan fikrinin sahibi kendisi ise bu rezaletin de tek sorumlusu odur. Kulüp yönetimlerinin iktidarın futboldaki gölgesi olarak gördükleri Federasyon Başkanı’na “hayır” deme cesareti bulmaları zordur. Bunu dedikleri anda bedelini sahada ve hatta bankada ödeyeceklerini bilecek kadar bu işin içindedirler" diyen Altaylı, yazısını şöyle bitirdi:
"Eğer Federasyon Başkanı’na bir suç ortağı aranıyorsa o ortak onu oraya oturtandan başkası değildir. Üstelik de bunu Bylock’çu olduğu biline biline yapıldığı için suç ortaklığı katmerlidir."