Home
26 Temmuz 2022 ( 852 izlenme )
Reklamlar

Geceyarısı Kimler Dolar Aldı, Kimler Zengin Oldu?

Ekonomide alınan yeni tedbirleri dün gece Hazine ve Maliye Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Merkez Bankası duyurdu.   Gerçek Gündem'in haberine göre Bakanlık, gelire endeksli Devlet iç borçlanma senedi (GES) talep toplama işlemlerinin 15 Haziran 2022 tarihinden itibaren gerçekleştirileceğini duyururken “Sadece gerçek kişilere sunulacak olan GES'ler, ülkemiz genelinde gerçekleştirilecek duyuru ve talep toplama işlemleri yoluyla ihraç edilecektir” denildi. TÜKETİCİ KREDİLERİ VE KREDİ KARTLARI İÇİN DÜZENLEME BDDK ise, tüketici kredilerine ilişkin genel vade sınırının, kredi tutarı elli bin Türk Lirasının üzerinde yüz bin Türk Lirasının altında olan krediler için 24 ay, yüz bin Türk Lirasının üzerinde olan krediler için 12 ay olarak belirlenmesine karar verildi. Kredi kartı harcamalarına dair bir düzenleme de yapan BDDK, limiti 25 bin Türk lirasının altında olan kredi kartları için asgari ödeme tutarının dönem borcunun yüzde 20’si, limiti 25 bin Türk Lirasının üstünde olan kredi karları için asgari ödeme tutarının dönem borcunun yüzde 40’ı olarak belirlendi. MERKEZ BANKASI'NDAN ZORUNLU KARŞILIK DÜZENLEMESİ Merkez Bankası, TL cinsinden ticari nitelikteki nakdi kredilere yüzde 10 düzeyinde uygulanan zorunlu karşılık oranını yüzde 20'ye yükselttiğini duyururken, SPK ise yurt içinde gerçekleştirilen halka arzlarda yurt dışından fon teminini özendirmek, şirketlerin yurt dışında sermaye piyasası aracı ihracı yoluyla fon temin etmelerini teşvik etmek amacıyla ilgili ihraçlarda SPK tarafından tahsil edilen ücretlerde indirime gitti. ''İÇLER ACISI BİR DURUM'' Bakanlığın açıklamasında ayrıca 20 Aralık 2021'de döviz kurunun bir günde sert düştüğünü hatırlatması piyasada beklentiye sebep olurken konuya ilişkin Gerçek Gündem'e konuşan Ekonomist Prof. Dr. Veysel Ulusoy, ''Maliye politikasının uygulama noktasında bir yaklaşım bu. Bu durum 20 Aralık gecesi döviz kurundaki düşüşü etkileyen bir amaçla yapılmaya çalışıldı ama tamamen ters tepti. Yine akşam saatlerinde tamamen bir şok yaratıp, ‘neler oluyor’ dedirtmek için yapılan ekonomi dışı yaklaşımlar. Bunun geliri olmayan memleket için geliri varmış gibi yapıyor olması içler acısı bir durum. Ortada ne bir maliye politikası ne de bir para politikası var... Tam anlamıyla söyleyecek olursak haber etkisiyle dövizin ateşini düşürmek ve belirli etkiye yaratmaktı, ters tepti. Çünkü Merkez Bankası'nda kredibilite olmadığı için halk inanmıyor'' dedi. ''EKONOMİK BİR SUÇTUR'' “Bu yapılan ekonomik bir suç” diyen Ulusoy, “Gündüz saatlerinde hem üreticilerin hem de tüketicilerin karar verdiği bir aralık varken bunun akşam yapılması belli bir kesimin elini kolunu bağlamak için yapılmıştır. Bu kapsamda Sermaye Piyasası Kurulu'nun bir soruşturma açması gerekir. 16,80 ve 17,25 TL bandında giden dolar kurunda kimlerin alım, satım yaptığını ortaya koyması ve bizlerle paylaşması gerekir. Dolayısıyla halkın finansal olarak elinin kolunun bağlı olduğu bir saatte bunu yapmak ekonomik bir suçtur'' diye konuştu. KAHVECİ: BUGÜN Kİ FAKİRLİĞE ŞÜKREDİN... Öte yandan Ekonomist İbrahim Kahveci de, kimsenin iktidardan çözüm beklememesi gerektiğini vurgulayarak "Hatta bugünkü fakirliğe bile şükredin. Çünkü bu yönetim sürdüğü sürece işler giderek daha da kötüleşecek" dedi. Kahveci, Karar gazetesinde yayımlanan yazısında Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik krizle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine "Net olarak söylüyorum ama çok net: Kimse bu yönetimden bir çözüm vs beklemesin. Hatta bugünkü fakirliğe bile şükredin. Çünkü bu yönetim sürdüğü sürece işler giderek daha da kötüleşecek" diye başlayan Kahveci, şöyle devam etti: "Bu sözümü hesapsız kitapsız bir şekilde söylemiyorum. İşin felsefesi ve matematiği içerisinde söylüyorum. Hatta dün bahsettim biraz: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu sonrası konuşmasının ne iktisat bilmi ile alakası vardı ne ülkedeki rakamlarla. Bakınız 'faiz düşürdük ve faizleri düşürmeye devam edeceğiz' dedi. İki gün önce 'Aslında dünya düz' yazımda grafiği de verdim. Düşen ve/veya düşürülen sadece Merkez Bankası’nın dandik faizi oldu. Piyasada faizler düşmediği gibi tam tersine yükseldi. Hatta son günlerde kredi faizleri yeniden ve çok hızlı yükselerek yüzde 4045’lere bile çıktı. Düşen faiz diye bir şey yok; tekrar edeyim: Düşen faiz diye bir şey yok... Bankaların bilançolarından da bunu çok net görüyoruz. Ama ısrarla gerçek olmayan bir şey söylenip duruluyor. Sanırım gerçekleri kabullenmek istemedikleri için o gerçek rakamları da görmek istemiyorlar.   Gerçeği gör(e)mezsen nasıl çözüm bulacaksın? İşin en kilit noktası burası. Gerçekleri görmedikleri için çözüm de üretemezler. O nedenle diyorum: Fakirliğine şükredin çünkü gittikçe daha da fakirleşeceksiniz. (...)"


yuzdeyuzhaber

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

ÜÇ DAKİKADA MİDE BULANDIRACAK BİR VİDEO .. Türkiye'ye Gelen Afganlar Askermiş! AKP'nin aday çıkarmayacağı iller belli oldu. AKP ve MHP büyükşehirlerde anlaştı Ahmet Davutoğlu'nun sağ kolunu kim vurdu? Sorumlusu Erdoğan ve Süleyman Soylu dedi